Türkiye’de Üniversite Enflasyonu: Her Köşe Başında Bir Üniversite, Umutsuz Gençlik

04.09.2025
Türkiye’de Üniversite Enflasyonu: Her Köşe Başında Bir Üniversite, Umutsuz Gençlik

Türkiye’de hızla artan üniversite sayısı, işsiz mezunlar, umutlarını kaybeden gençler ve “diploma enflasyonu” gerçeği üzerine uzun bir değerlendirme.

Türkiye’de Üniversite Enflasyonu: Her Köşe Başında Bir Üniversite, Umutsuz Gençlik

Türkiye’de son 20 yılda üniversite sayısı hızla arttı. Neredeyse her şehirde, hatta çoğu ilçede bir üniversite tabelası görmek mümkün. Hatta “her köşe başında bir bina, üstüne tabela, oldu sana üniversite” anlayışı yerleşmiş durumda. İlk bakışta bu durum eğitim açısından olumlu gibi görünse de gerçekte üniversite mezunu işsizler ordusu ortaya çıktı.

1. Üniversite Mezunu İşsizler Gerçeği

Türkiye’de üniversite mezunu olmak artık iş garantisi anlamına gelmiyor. Hatta çoğu genç, mezun olduktan sonra aylarca iş arıyor, asgari ücretin bile altında işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Sonuç: yıllarını eğitime harcayan gençler, umutsuzluğa kapılıyor.

2. Diploma Enflasyonu

Eskiden üniversite diploması ayrıcalıktı. Bugün ise diploma enflasyonu yaşanıyor. Herkesin elinde bir lisans diploması var ama iş dünyası nitelikli eleman arıyor. Birçok mezun, kendi alanında iş bulamayınca alakasız sektörlere yönelmek zorunda kalıyor.

3. Neden Bu Noktaya Gelindi?

  • Plansız Üniversite Açılışları: Her şehirde üniversite kuruldu ama istihdam planlaması yapılmadı.
  • İstihdam Eksikliği: Piyasanın ihtiyacı olan teknik elemanlar yerine, iş bulması zor bölümler açıldı.
  • Toplumsal Baskı: Aileler hâlâ “üniversite oku, memur ol” anlayışını çocuklarına dayatıyor.

4. Gençlerin Umutsuzluğu

Bugün üniversite okuyan gençlerin büyük kısmı, mezuniyet sonrası işsizlik korkusuyla yaşıyor. Birçoğu “okuduk da ne oldu” diyerek hayata küsebiliyor. Bu durum sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik bir sorun haline gelmiş durumda.

5. Çözüm Nedir?

  • Meslek Liselerine ve Zanaatkârlığa Değer Vermek: Sadece üniversiteye yönlendirmek yerine, marangozluk, kalıpçılık, elektrikçilik gibi mesleklere destek sağlanmalı.
  • Kaliteli Eğitim: Her ilçeye üniversite açmak yerine, mevcut üniversitelerin kalitesi artırılmalı.
  • İstihdam Odaklı Bölümler: Piyasanın ihtiyacına göre bölümler açılmalı.

6. Türkiye’de Gençlerin Gerçek Sorusu

Bugün gençlerin aklındaki soru şu: “Yıllarımızı üniversiteye verdik, ama karşılığında ne aldık?” Bu soruya net bir cevap verilemediği sürece gençlerin umutsuzluğu artacak. Üniversite sayısının çok olması tek başına yeterli değil; önemli olan mezunların iş bulabilmesi ve nitelikli bir hayat kurabilmesi.

Sonuç

Türkiye’de üniversite enflasyonu, her şehirde bir kampüs kurulmasıyla beraber farklı bir probleme dönüştü: işsiz mezunlar. Gençler, diplomaları ellerinde ama gelecek kaygısı içinde. Üniversite okumak elbette değerli, ancak sadece diploma için değil, gerçekten nitelikli bireyler yetiştirmek için eğitim sistemi yeniden şekillendirilmeli. Aksi halde “herkes okudu ama kimse mutlu değil” dönemi uzun yıllar devam edecek.