Neden Diyen Gençler: Türkiye’de Umutsuzluk, Sosyal Medya ve Kaybolan Gerçeklik

04.09.2025
Neden Diyen Gençler: Türkiye’de Umutsuzluk, Sosyal Medya ve Kaybolan Gerçeklik

Türkiye’de gençlerin umutsuzluğu, sosyal medyanın yarattığı sahte dünyalar, kaybolan gelecek algısı ve “hak edilen yaşam bu değil” serzenişi üzerine toplumsal bir değerlendirme.

Neden Diyen Gençler: Türkiye’de Umutsuzluk, Sosyal Medya ve Kaybolan Gerçeklik

Bugün Türkiye’de bir genç sabah uyandığında ilk yaptığı şey telefona bakmak oluyor. Sosyal medya akışında “lüks hayatlar”, “başarı hikâyeleri”, “her şeyin çok kolay olduğu” bir dünya görüyor. Ama kendi hayatına döndüğünde, okul masrafları, işsizlik, belirsizlik ve gelecek kaygısı ile karşı karşıya kalıyor. İşte bu çelişki, gençleri yavaş yavaş umutsuz ve karamsar bireylere dönüştürüyor.

1. Neden Diyen Bir Nesil

Gençlerin büyük kısmı bugün şu soruları soruyor: “Neden okuyoruz?”, “Neden bu kadar çalışıyoruz?”, “Neden hak ettiğimiz hayatı yaşayamıyoruz?”. Sorular var, ama tatmin edici cevaplar yok. Bu da gençleri kayıp bir kuşak haline getiriyor.

2. Hak Edilen Yaşam Bu Değil

20’li yaşların enerjisiyle hayal edilen yaşam; seyahatler, özgürlük, meslek sahibi olmak, üretmek. Ama gerçek çoğu zaman bundan çok uzak: asgari ücretle uzun mesai saatleri, iş bulamama kaygısı, aile baskısı ve gelecek umutsuzluğu. Gençler bu tabloyu gördükçe “hak edilen yaşam bu değil” diyerek hayata küsebiliyor.

3. Sosyal Medyanın Çölü

Sosyal medya artık bir bilgi kaynağı olmaktan çıktı, bir çöl haline geldi. Gençler, gerçek hayatta yaşamadıkları başarıları, mutlulukları ekranda görüyor. Bu sahte algı, gerçek yaşamla sanal dünya arasındaki farkı büyütüyor. Sonuç: depresyon, kıyaslama ve umutsuzluk.

4. Türkiye’de Değişen Sosyal ve Ekonomik Şartlar

  • İşsizlik: Üniversite mezunları iş bulmakta zorlanıyor.
  • Ekonomik Kriz: Gelecek planı yapmak zorlaşıyor.
  • Toplumsal Baskılar: “Evlen, iş bul, düzen kur” beklentisi gençlerin omzuna ağır bir yük bindiriyor.
  • Göç Düşüncesi: Her geçen gün daha fazla genç, “yurt dışında yaşam kurabilir miyim?” diye düşünüyor.

5. Hasbel Kader Yaşayan Bir Kuşak

Birçok genç, nasıl yaşaması gerektiğini bilmeden “hasbel kader” yaşıyor. Ne doğru düzgün bir yol haritası var, ne de yol gösterecek rehberler. Eğitim sistemi pratikten uzak, iş dünyası belirsiz, sosyal yaşam sürekli stres dolu. Bu yüzden gençler çoğunlukla günü kurtararak, gerçek hedefler olmadan yaşamını sürdürüyor.

6. Çıkış Yolu Var mı?

Umutsuzluğu tamamen yok etmek zor olsa da bazı adımlar gençlerin nefes almasını sağlayabilir:

  • Gerçekçi kariyer planlaması yapmak
  • Sosyal medyayı sınırlı kullanmak
  • Zanaatkârlık ve üretim temelli mesleklere yeniden değer vermek
  • Devletin gençlere daha fazla istihdam ve destek sağlaması
  • Toplumun gençleri anlaması, baskı yerine rehberlik yapması

Sonuç

Türkiye’de gençler bugün “neden?” diye soruyor ama tatmin edici cevaplar bulamıyor. Üniversite enflasyonu, ekonomik kriz, sosyal medyanın sahte dünyası ve gelecek kaygısı birleşince umut yavaş yavaş tükeniyor. Ama unutulmamalı: gençler bu ülkenin geleceği. Onlara doğru fırsatlar verilirse, bu umutsuzluk yerini üretkenliğe ve başarıya bırakabilir.